Her yıl olduğu gibi bu yıl da Pazarlama Zirvesi’ni baştan sona takip ettim. MCT’nin düzenlediği 17. Pazarlama Zirvesi’nde bu yıl konuşmacılar da program da iyiydi. Tema, Exponential Addictive Ideas yani Katlı Değer Yaratmanın Yolları idi. Uluslararası camiidan pazarlama ve yönetim alanında usta isimler bir araya geldi. Yıllardır Lütfü Kırdar’da gerçekleşen zirve, bu yıl ilk kez yer değiştirdi ve 6-7 Aralık’ta Raffles İstanbul’da yapıldı. Otel, personeli, ikramları ve mekana ulaşım anlamında iyi bir seçimdi. Yalnız, sponsor aktiviteleri açısından zayıf bir yıldı. Ayrıca zirvelerin sandalyeleri sıkı not almayı gitgide zorlaştırıyor. 
Önce zirve genelinden bir özet yapmak istiyorum. Ayrıca katıldığım her sunumun detaylı notları,videolar, örneklerin linklerini kapsayan geniş anlatımları için yazının sonundaki linkleri tıklayabilirsiniz.
Peter Fisk
Katlı büyüme dönemindeyiz ve Katlı Büyüme’nin formülü:
Bağımlılık Yapan Fikirler + Akıllı Ağlar / Addictive Ideas + Intelligent Networks = Exponential Growth
VUCA dünyasındayız. Artık dünya üzerinde her şey mümkün. Pazarlama da artık eskisi olduğu gibi olamaz. Değil. Pazarlamanın yeni kuralları var.
Cesur, cüretkar ve zeki olun.
Tanyer Sönmezer
Alın teriyle değil, akıl teriyle büyüyecek işlere fokuslanın.
Mark Ritson
Katlı değerli büyüme istiyorsanız marka öldürmeyi öğrenmeli, tek bir kelimeye odaklanmalı, dijital pazarlama değil dijital bir dünyada pazarlama mantığına sahip olmalısınız.
Mark Zaleski
Büyük Şirketler Küçük Şirketler Kadar Katlı Değer Yaratabilir Dijitalle fizikseli bir havanda ezmek lazım! “Mashing digital and physical together”
İnsan merkezli dizaynlara fokuslanın. Müşterilerinize yakın olun, yapay zekayı ve otomasyonu iş modellerinizde tutun ve iyice öğrenip kişiselleştirin.
Peter Vessenes
Bitcoin ve blok zinciri/blockchain artık sadece birer finansal ürün değil. Blok zinciri, iyi fikirler, topluluklar ve oyunlarla birlikte markaları tamamen değiştirebilir.
Oliver Britz
Markaların bir odağı olmalı: Duvarda tek bir nokta! Tek bir kelimeye veya kavrama fokuslanın.
Insan odağımızı yeniden ayarlamalıyız ve dijitalle insan arasında bir denge bulmalıyız.
Sadeleşme çok önemli.
Somatik markerlar (bedensel işaret) çok önemli. Bu datayı okumalıyız.
Dijitalleşme güçlendirmeyle alakalıdır.
Kubilay Özerkan
İleride çok lezzetli bir şey yediğimiz sanacak şekilde haplarla mı besleneceğiz? Oysa yemek yemek mutluluk demek.
Y kuşağıyla birlikte zengin tiplemesi değişti. Deneyimlere daha çok önem veren bir kuşak.
Hesaplamalara göre 2050’de dünya üzerinde 9 milyar insan olacak ve gıda üretimi bunu karşılamak için %60 artmalı: Gıdada büyük çaplı bir endüstrileşme + gıda ve gıda dışı endüstrilerle endişeleri + bio-çeşitliliğin azalması=damak paletimizin de daralması
Ergül Çivi
Teknoloji şirketleri pazarlamanın ayrı bir alanında olsalar da tüm diğer şirketlere yardımcı olacak şeyler yapıyorlar. Spotify, curation (toplama) ve teknolojiyi bir arada kullanarak kullanıcılarına özel öneriler ve listeler hazırlıyor.
Büyük verinin içinden küçük veriyi çekerek katlı iletişim yaratıyor.
Streaming kendi kendini alevliyor ve büyütüyor.
Oliver Hupp
“Yaban arısı ekonomisi” dönemindeyiz. Müşteriler markadan markaya hızla atlıyor.
Hem yeni müşteri kazanımı ve hem de varolan müşterilerle olan ilişkinin iyi yönetilmesi şart. İlişki kurma ve satış aktivasyonu arasında bir denge vardır.
Bir yandan bağı kuvvetlendireceksiniz: marka deneyimleri, marka çağrışımları ve marka avukatlığı, ilişki yönetimini etkileyen 3 önemli faktör.
Öte yandan satışları artıracaksınız: durumsal, ekonomik, fonksiyonel, akdi tetikleyiciler söz konusu.
Ergün Güler
Tüm dünyada ROPO (research online-buy offline – online platformlarda araştır, fiziki mağazadan satın al) trendine hızla yükseliyor. Vestel, buna göre pozisyon alıyor. Ürünlerin yaşam eğrisi ve trafik yani ortalama ziyaretçi sayısını düşünerek farklı bir fayda ve farklı bir çözüm bulmak için uğraşırken Vestelleştirilen yeni bir iş modeli geliştirmişler.
Martin Lindstrom
Tüketicinin kalbini okumak, ne istediğini gerçekten anlamak zorundayız. “Küçük veri”yi iyi okumalıyız. Küçük veri, markamızı güçlendirecek içgörüleri barındırıyor.
En iyi tahminleri yapanlar, hem mantığı (büyük veri) hem de sezgileri (küçük veri) bir arada doğru denge ve oranda kullanırlar. Hayat tamamen dengeyle alakalı ve biz dengeyi kaybetmiş durumdayız.
Hayvanları anlamak istiyorsanız hayvanat bahçesine değil Amazon’a gitmeniz gerekir.
10 yıl sonra küresel marka kavramı ortadan kalkacak.
Türkiye’den daha fazla küresel marka çıktığını görmek isteriz.
Telefonlarımız sayesinde hiç bir zaman tam olarak birlikte değiliz ve hiç bir zaman tamamen yalnız değiliz. İnsanlarla bağ kurmuyoruz. Fiziki dünyayla bağ kurmuyoruz. Bu nedenle de sıkılmıyoruz. Sıkılmak yaratıcılığın temelidir ve artık hiç sıkılmıyoruz.
Tell me and I’ll forget. Show me and I might remember. Involve me and I’ll understand.
Börge Bjelland Ve Sami Hamid
VR’da hikayeyi bizzat deneyimliyorsun. Beyin bu bilgiyi emiyor. Duygusal açıdan bir mesajı vermek için en uygun yol. Hikayeleri tüketmek ve deneyimlemek açısından dev bir fark var. Bu deneyimi kitlesel pazarlama meselesine aktarmak lazım. VR’ı deneyimleyen insanların VR deneyimlerini anlatan bir reklam yapmak bunu kitleselleştirmektir. VR daha büyük bir resmin bir parçasıdır. Yaparken çevresindeki herşeyi düşünmek lazım, mümkün oldukça fazla insan görsün diye hikayeyi tüm sosyal medya kanallarında ve geleneksel medyada da paylaşmak lazım.
Mehmet Demiray
İyi bir marka stratejistinin asıl olayı sorgulamaya açık olmak önyargılı olmamak.
Küçük datayı okumak, gözlem yapmak ve bilgiyle yorumlamak önemlidir.
Neden bir marka büyümez? Firma büyümeye hazır değildir, iş planı doğru değildir. Pazar koşulları uygun değildir ve doğru hedef kitleye ulaşamamıştır. Tüketici olayı anlamamıştır.
Kurumsal, pazar ve müşteri açısından etkili olan önemli kümeler var ve katlı büyüme bu üçü arasındaki dengeyle alakalı. Virtuous Triangle/Erdem Üçgeni şart.
Gizem Yücel
Modern pazarlama teorilerinin üstünden geçti.
Cem Seymen
(Vallahi Cem Seymen’in sunumunu özetlemek zor, çok büyük meseleler ve neredeyse 3-4 yıldır tüm programlarında bunun altını çiziyor.) Misyoner her zamanki gibi misyoner bir bakış açısıyla eğitimin, teknolojinin, tarım ve sanayileşmenin altını çizdi:
Biz çözüm üretmeli gençlerimize istihdam sağlamalı ve dünyaya kendimizi anlatmalıyız.Tüm sanayi devrimlerini kaçırdık. 4. Sanayi Devrimi’ nde her birimizin bir şansı var.
Ülke olarak diğer ülkelerden farklı olarak çok ciddi bir potansiyelimiz var.
İnşaat sektörü istihdama sadece %5.7 katkı sağlıyor. Bizim yeni iş alanları yaratmamız gerekiyor.
PISA sonuçları hem öğrenciler hem öğretmenler açısından üzücü. Burada çocukların değil sistemin suçu var. Hala ezberci eğitimle öğrencileri robotlaştıran bir sistemden bahsediyoruz.
