Ayaklarından çorapları sarkan ve uykudan bayılan bir annenin aniden aklına giren şeytan… O müthiş çoraplarını bile çıkarmadan pijamasının üzerine geçirdiği babydoll! Çocukları yatıran ve yorgunluktan kırılan babanın hiç beklemediği bir anda karşısına çıkan bu iç gıcıklayıcı teklife verdiği hızlı reaksiyon: Pelerini, maskesi, elbette boxer ve çorapları eşliğinde, o bir kahraman, bir erkek, müthiş bir erkek hem de ve tek istediği SEKS 🙂 O uzaklarda kalan, o hayal gibi aksiyona doğru ilerlerken, çocukların odalarından gelen sonu gelmeyen çağrılar. Güldük mü güldük, üzüldük mü onlar için? Üzüldük.. ! 🙂
Off-Broadway’in en uzun sergilenen müzikallerinden birinden bahsediyoruz. Az değil, 17 yıl!
Onlarca dile çevrilmiş bir oyundan bahsediyoruz.
Kadın-erkek ilişkilerini bir çok farklı boyutuyla, kısa kısa hikayelerle, hayatın içinden karakterlerle, son derece esprili bir şekilde anlatan Seni Seviyorum, Mükemmelsin,Şimdi Değiş, insanı kolaylıkla ve ucuza kaçmayan bir anlatımla gülümseten, kahkahalara boğan, ritmi çok yüksek ve son derece keyifli bir müzikal. Evrensel bir oyundan bahsediyoruz çünkü temelinde nerede sergilenirse sergilensin, hangi dilde ve hangi oyuncularla izlersek izleyelim, zaman, durum, yerler değişse de birkaç önemli özelliğinin hiç değişmeyeceği bir ilişki var. Kadın-erkek ilişkisi.
Müzikal sevmeyen insana metniyle, ritmiyle, hikayelerinin güncelliği ve esprili anlatımıyla tiyatro sevmeyen insana da gerçekten güzel şarkıları ve yine son derece esprili anlatımı, müthiş güzel sesli oyuncularıyla hitap edecek bir oyun anlatan Seni Seviyorum, Mükemmelsin,Şimdi Değiş.
Müzik çok güzel, çok eğlenceli, bunun için elbette ve öncelikle müzikleri yapan Jimmy Roberts ile eseri ve şarkı sözlerini yazan Joe Dipietro’ya müteşekkiriz. Ancak burada kritik olan, aslında bu oyunun Türkçeye çevrilmesi ve şarkıların Türkçeleştirilmesi süreci. Çünkü şarkılar, güzelce “söylenebilecek” şekilde Türkçeleştirilmişler, o yüzden de müthiş duyuluyorlar. İşte tam da bu noktada, oyunu çeviren Hale Kaya Tuncer ile değerli söz yazarı Zeynep Talu’nun ne kadar başarılı bir iş çıkardıklarını söylememiz gerekiyor. Ayrıca “Türkiye’de müzikalin 10 ismi” başlıklı bir liste yapacak olsam, yaşça kendinden epeyce büyük duayenlerle aynı listeye koyacağım, müzikal alanını çok iyi bilen ve bu alana son derece hakim olan Çelik Kasapoğlu, Müzik Direktörü olarak son derece iyi bir iş çıkarmış 🙂 Bu güzel müzikalde müzik unsuru, genel olarak tüm seyirci kitlesinin beğenisini kazanacak nitelikte.
Şarkılar çok güçlü, çok baskın. Şarkılar için her birinin ilgili duruma çok uyduğunun altını çizmem lazım. İnsanların aklında kalacak melodilere sahip bu şarkılar, aslında hiç de kolay söylenecek şarkılar da değiller. Ancak istisnasız olarak tüm oyuncular partilerini kusursuz söylüyorlar. Hem oynamak hem hızlı olmak hem mimikleri çok iyi kullanmak hem de iyi şarkı söylemek durumundalar. Ve tam da böyle yapıyorlar. Üstelik sesleri bir de güzel ve tatlı ki sormayın. Yani kendileri, sadece iyi ve eğitimli değiller. Sesin güzel ve tatlı olanından müzikal partilerini dinlemek ayrı keyifli oluyor.
3 kadın, 3 erkek oyuncu var bu oyunda: Adem Yılmaz, Begüm Günceler, Defne Koldaş, Anıl Altınöz, Ezgi Erol, Mert Aydın. Bu 6 oyuncu, son derece hızlı bir akış içinde, onlarca karakteri bizimle buluşturuyorlar. Hızları insanı şaşırtıyor. Sahnede onlara piyanoda Zeynep Er, kemanda dönüşümlü olarak Murat Anıl Erginol ve Canberk Fıçıyapan eşlik ediyor.
Teknik olarak net bir başrol yok, her oyuncu neredeyse aynı ağırlıkla sahneye hakimler. Birini diğerinden ayırt etmek imkansız. Her birinin sesi, her birinin oyunculuğu ve duruşu çok iyi. Tabii ki benim izlemekten kendimi alamadığım bir oyuncu var, ancak o da bana kalsın.
Bu bir komedi. Doğal, rahat, sıcak ve insanı alıp alıp farklı hikayelere götüren bir komedi.
Mesela, birbirinden çok hoşlanan “ pek de çarpıcı görünmeyen” 2 ultra utangaç karakterin, galiba ilk buluşmalarında iç dünyalarında süper çekici karakterlere bürünüp aniden tekrar kendilerini hapsettikleri gerçeğe dönüşlerini görüyoruz.
Yeni evli bir çiftin düğünde ne kadar evliliği sorgulamalarını, yeni bebek sahibi olmuş bir çiftin bebekçe dilinde kurdukları yeni dünyaları ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin geldiği durumu, cenazede tanışan iki yaşlı dulun tatlı flörtünü, nikah şahidi pozisyonunda iyice profesyonelleşmiş müzmin bekar kızımızın komik anlatımını, nişanı bozan oğullarıyla müstakbellik mertebesinden uzaklaşan güzel gelinlerinin ayrılma kararına verdikleri tepkiyi ve daha bir çok başka hikayeyi izlerken ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
2014’te Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri Seçici Kurul ve Müzikal ya da Komedi Özel Ödülü alan bu keyifli oyunu, Talimhane Tiyatrosu’ndan, Lerzan Pamir ve Mehmet Ergen yönetmenliğinde ve yine bu oyuncu kadrosundan (ilkinde Anıl Altınöz yerinde en az onun kadar yetenekli Eser Eyüboğlu vardı) 2 kere, farklı prodüksiyonlar altında, farklı mekanlarda izledim. İkisi de birbirinden iyiydi. Hatta gitgide daha da iyi bir hal alıyor. 2009’da ise Sibel Tüzün, Murat Evgin, Seren Fosforoğlu, Barbaros Büyükakkan, Başay Okay gibi ünlü isimlerden oluşan bambaşka bir kadrodan, Enis Fosforoğlu Tiyatrosu’nun bir oyunu olarak izlemiştim. Ancak ne yalan söyleyeyim, ben bu versiyonunu çeşitli sebeplerden daha sıcak ve sevimli buldum.
Kesinlikle tavsiye ettiğim bir müzikaldir.
Müzikal ve komedi sevenler, güzel müzik ,güzel ses, güzel şarkılar dinlemek isteyenler.. Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş, Zorlu PSM’de.