Paris’te hangi adreste ne yenebilir? Ne Nedir? Ne Yemeden Dönmemek Lazım?
Benimkisi biraz mütevazi bir liste sayılır. Kendi bildiğim, denediğim, vakit yetmediğinden deneyemesem de çok emin olarak paylaşacağım yerler ve yemeklerin listesidir. Ayrıca Fransız mutfağından minik bilgiler de paylaştım. Özellikle daha önce gitmemişler için 🙂
Léon de Bruxelles
Belçika asıllı bir midyeci. Bir çok şubesi var. Özünde bir midyeci. Çeşitli usullerde hazırlanmış midye yemeği seçenekleri mevcut ama midye sevmeyenler için de bir çok farklı ve lezzetli opsiyon mevcut. Anne usulü patates kızartmaları da meşhur ve gayet eli bol davranıyorlar. Hatta bazı menüleri sınırsız. O vakit hem midye hem patates sınırsız olabiliyor. Midye seviyorsanız, Paris’e gidip de buraya uğramamak ve moule yememek olmaz. Tencerede terbiyeli midye de güzel gratin hali de güzel. Biz République şubesinde çok da geç bir saatte yedik, servis de tabaklar da iyiydi, garsonumuz pek güler yüzlü ve nazikti. Hemen her şubesinin kalitesi için aynı ölçüde iyi deniyor.
Ben sınırsız menü almıştım: Marine Midye, Patates kızartması ve tatlı şeklindeki bu menü hala devam ediyor. 17,90 €. Eşim ise biftek yemeği tercih etmişti ki ekmeksiz cheeseburger gibi insanın aklını çelen daha bir sürü opsiyonları da mevcut 🙂 (Nedense çektiğimiz tüm fotoğrafları günün aşırı yorgunluğuyla kötü çekmişiz. Fotoğraftan kendimi çıkardım 🙂 Bulanık ama yine de ilk fikir için paylaşmak istedim)
Bu da kendi sitesinden daha iyi bir fotoğraf 🙂
Le Relais de L’Entrecôte ve Gizli Tarifli Sosuyla Antrikot
Bir başka zincir restoran. Bir etçi. Son derece ünlü ve popüler. Ayrıca iyi. Paris’e bizim topraklardan giden turistlerin en sevdiği restoranlardan biri. Champs Elysées’deki de olur, başka noktalardaki de olur vakit var ise muhakkak girin, yalnız her zaman değil öğlen ve akşamları açık. Yüksek ihtimal de kuyruk beklersiniz. Bu “Viyana’da aman şnitzel yiyecekseniz gidin Figmüller’e ve bir şnitzel yerel diğer lokantalardakinden 3 kat para verin” gibi turistik basmakalıp ve ezberlenmiş bir öneri değil, bunu hakikaten yapabilirsiniz, değiyor. Bir akşam yemeği burada olsun muhakkak. Fotoğraf markanın kendi web sitesinden. Detaylar için tıklayın. 🙂
Le Mouffetard’da Confit Canard
Biraz Fransız spesiyalitesi tatmak da lazım: Confit canard gibi mesela. Rue Mouffetard’da Le Mouffetard isimli bir lokanta var. Bir akşam da orada confit canard (tuzla ovularak hazırlanmış ve kendi yağında ağır ağır pişen ördek) deneyin. Fransa’ya özgü, güzel, biraz ağır gelebilir ama denemenizi tavsiye ederim. Karslılar, Ardahanlılar kurutulmuş kaz etini pek severler. Ben ördek confit’nin tadını bizim kurutulmuş kaza benzettim. Biraz daha yağlısı gibi, biraz daha ağır. Riske etmek istemezseniz, biriniz de hamburger ya da antrikot, biftek vb bir tabak sipariş eder, böylece hem dener hem riski paylaşırsınız. Sofra şarabı için elbette. Ancak bir kere de sıcak bir kokteyl olan grog için. Kırgınlığınız, yorgunluğunuz varsa, güç verir. (Yemeklerde mekan fotoğrafı çekmeyi hep atladık Paris’te. O nedenle, kendi fotoğraflarımı yeterli bulmazsam, ilgili mekanın profesyonel fotoğraflarını kullanabiliyorum. Yukarıdaki fotoğraf da böyle bir fotoğraf. İçinde benim ve eşimin bulunduğu fotoğrafları kullanmayı tercih etmeyince, yemek görsellerini de paylaşmak mümkün olmuyor. Kaldı ki bu seyahati bu amaçla yapmamıştık, o sırada blogum yoktu, o nedenle çoğunlukla yoğun tempoda yemeklerin kendilerini fotoğraflamamıştık. Çoğunlukla 🙂 )
Fast Food’un En İyisi Quick ve Efsane Burgerleri
Champs-Elysées’de de başka lokasyonlarda da karşınıza çıkacak. Kesinlikle bir öğün bol etli bir versiyonunu alın. Oradaki gerçekten Quick çok güzel. Buradakiyle zerre kadar alakası yok. Biz Quick’ten sonra diğer fast food zincirlerini sallamadık.
Le Grand Bistrot, Fondue ve Raclette
Fondue.. Şart! Bana bu yeri arkadaşım Giovanna Taoussi önermişti: “Le Grand Bistrot”da fondü yiyebilirsiniz. Önce bir “kir” alın. Tatlı şarap . Sonra fondue aux troix fromages ( 3 peynirli fondü) ve raclette isteyin. Raclette bir peynir türü. Tekerinden kesilen bir dilim ısıtılıyor, sonra ısınan ve eriyen kısım kazınarak patates ve ekmek üstüne sürülüp yeniyor, efsane bir şey. Giovanna yeri özetle şöyle tarif etmişti: Notre Dame Katedrali yakınındaki St. Michel Çesmesi’nin orda yüzünü çeşmeye çevirince atlı heykelden solunuza dön, ışıkların karşısındaki Gilbert kitapçısının önünden karşıya geç yan sokağa gir. Rue St. Severine sokağın ismi. İlerleyin yol kıvrılıyor, kıvrıldığı yerden sonra sağ da bir restoran var. Ve demişti ki 30 kişi götürdüm, daha pişman olmadım. Biz Namık’la bir türlü giremedik, anormal yoğundu, sırası çoktu. Bir daha da önünden geçecek vaktimiz olmadı. Bizim için de yiyin. Zaten Ardahan, Kars kökenli insanların Paris’te keyifle yemek yiyecekleri gerçek, bizim kültüre yakın bir çok yemekleri var. Bizde de erki sosu yemeklere bulaşmış, onlarda da. Biz de de peynir eritmesi ana yemektir, onlarda da. Mavi peynir seviyorlar, biz de yeşilini seviyoruz. Ördek ile kaz, birbirine benzer önem arz ediyor iki mutfakta da ve hazırlanış usülleri arasında büyük fark yok. Bizde bazen yemek peynir ekmekle bitirilir ve tereyağı önemlidir, onlarda da öyle. Daha sayarım da.. Sonra 🙂
Müthiş Fırın-Pastane-Kafe Paul ve Efsane Ürünleri
Paul (eskiden Türkiye’de de vardı) çok ünlü bir fırın-pastane-kafe. Fırın ürünleri, sandviç, kek-çörek, efsane tart ve pastalar mevcut. Bir çok şubesi var. Arada Tuileries Bahçeleri’ deki gibi büfe kioskları da görebilirsiniz. Örneğin Tuileries Bahçeleri’ dekinden bir şeyler alıp havuz kenarında oturup çay, kahve, şarap vs eşliğinde yiyin ile… Sand bag Pau- Pavot Poulet( tavuklu haşhaşlı sandviç), somonlu, camembert peynirli ve daha bir çok çeşitli müthiş lezzetli ekmekleri olan sandviçler, Quiche Lorraine ( Fransızların tartlarından biri) gibi Fransız spesiyaliteleri, moelleux chocolat gibi çikolatalı kekler, éclair (ekler), makaron, croissant, üzümlü sarmal (escargot aux raisin), palmiye, flan çeşitleri ( kremalı krem karamel), tartlar ve tartöletler gibi çeşit çeşit tatlılar bahçede atıştırmak için ideal. Her biri birbirinden lezzetli bunların 🙂 http://www.paul.fr
La Durée ve Dünyaca Ünlü Makaronları
Paris’te birkaç tane La Durée var. La Durée makaronun ve pastanenin en önemli isimlerinden. Bir tanesi Rue Rivoli’de yani Louvre’a ve Jardin des Tuileries’ye nazır devam eden yolda. Aynı zamanda çay da içebildiğin bir yer. Bir tanesi Champs-Elysées’de, bir diğeri Galleries Lafayettes’te. Biz Saint-Germain-des-Prés’deki şubesine gittik. Çok güzel bir dükkan, içi de insanı delirtecek cinsten 🙂 Makaronlara düşkünseniz, tavsiye ederim.
Croque Monsieur ve Croque Madame
Fransızların çok tükettiği ve her kafede bulabileceğini çok leziz 2 tost tipi. Biri epey peynirli ve ya peynirli jambonlu, diğeri peynir, jambon ve soslu ve üstüne de kızarmış yumurta konularak servis edilen bir tost. Croque sözcüğü, bu tostların ekmeklerinin yumurtaya batırılıp ıslatılarak pişirilmesinden geliyor. Hımmm.. Leziz 🙂 Hemen her kafede vardır, kahvaltı isteyenlere duyurulur. Günün diğer saatleri için de ideal bir yemek 🙂
La Cure Gourmande ve Şekerlemeleri
Bu Montmartre’a çıkarken gözümüze çarpan bir şekerci. Biz Amsterdam’da da görmüştük. Girip bir göz atabilirsiniz.Çok çeşitli şeker ve kurabiyeler var. Berlandaise/Biscuits Gros /Choupette alabilirsiniz. Yiye yiye yukarı çıkabilirsiniz 🙂
Krep Cenneti Paris
Sokaklarda hep krepçi var, krep yuvasındasınız. İster bir büfeden alın, örneğin Nutella’lı alıp ayaküstü atıştırın, ister oturun ve Crêpe Suzette yiyin. Crêpe Suzette ünlü bir krep çeşidi. Tereyağı, portakal ve ya limon suyu, Grand Marnier likörü kullanılarak hazırlanan tatlı niteliğinde bir krep. Peynirli, jambonlu, kestaneli, mantarlı çeşitlerinin içinden seçim yapmak size kalmış. 🙂
Croissant Güzelliği
Tabii ki Paris’te croissant yemezseniz ve yanında da kahve içmezseniz hatırım kalır 🙂 Tereyağlı, çikolatalı kruvasanlarını kesinlikle tavsiye ederim. Gerçek kruvasan burada yediklerimizle alakasız bir güzellik 🙂 Sonsuza dek yiyebileceğim bir şey.
Uluslararası Yerel Mutfaklar
Meksika lokantası, burritocu, şusici falan görürseniz es geçmeyin, Paris’te etnik lokantalar güzel iş çıkarıyor. Şehrin her yerinde farklı kültürlerden yemeklerin tadına bakabileceğiniz kafe ve restoranlar bulabilirsiniz. Vietnam, Japon, Çin, Lübnan, Hint, Türk, Yunan, Kuzey Afrika ülkelerinin lokantaları sıkça karşımıza çıkıyor.
Falafelci Maoz ya da L’As du Fallafel görürseniz muhakkak bir falafel sandviçi kapın. Çok leziz.
Saint-Germain’de Stratto diye bir sandviç-dilim pizza dükkanı var. Orası da güzel ve hızlı bir öğün için ideal bir nokta.
Bir Kaç Klasik Yemek İsmi Daha
Coq au vin, menülerde göreceksiniz, çok ünlü bir Fransız yemeğidir, şarapta pişmiş tavuktur (horoz). Deneyebilirsiniz, bize nasip olmamıştı, sıra gelemedi 🙂
Cassoulet güveçtir, onlar iyi güveç yapar ancak vaktiniz varsa, severseniz, deneyebilirsiniz. Ünlü güzel çizgi filme adını
veren Ratatouille da bir Fransız spesiyalitesi. Neye benzetebiliriz. Bizim türlüye.
Paris’te muhakkak bir yemeğin üstüne crème brûlée yiyin. Artık Paris’te de yemezseniz olmaz!
Meringue bezedir. Sevenler için yine vatanındasınız.
Escargot yani salyangoza cesaret edemedim ancak başka bir sefer deneyeceğim.
Huîtres yani istiridye yemedik. Benim büyük bir düşkünlüğüm yok ama Fransa’da iyisi yenir. Güzeldir. En iyi istiridye nerede yenir diye sorarsanız Mercerie Mullot, La Pleine Mer ve La Cabane à Huîtres deniyor ama ben yemedim, sadece paylaşırım. Referans olamam.
Fois Gras ( yağlı kaz ciğeri) denemedim ama gerçek bir Fransız spesiyalitesidir. Rilette de canard ise kaz ciğeri ezmesi. Çok ünlüdür. Çok lezzetli diyorlar, ancak ben bu ciğerin alınışı konusuna takıntılı olduğum için yemeği reddediyorum.
Boeuf Bourgignon ( et sote) pek ünlüdür.
Hors d’oeuvre (ordövr diye okunur) başlangıçlar için kullanılır. Plats, ana yemekler için. Kir, aperatif olarak içtikleri tatlı şaraplara denir.
La Maison Maille
Dünyada en sevdiğim hardalları üreten Maille‘ın kim bilir daha ne çılgın ürünlerinin olduğu efsane dükkanına gidebilmeyi isterdim çünkü ben hardallarını çok seviyorum. Her tip hardalı çok lezzetli. 1747’den beri üretim yapan markanın mağazasını cidden merak ediyordum. Ancak vakit kalmadı. Siz gidebilirseniz tavsiye ederim.
En azından 🙂 Monoprix marketlerinden getirdiğimi Maille‘ları zevkle yedik.
La TruffIere – Vedat Milor’dan Fransız Kültürüne Dair Bir Lokanta Tavsiyesi
Vedat Milor’un önerdiği Michelin yıldızlı ve nisbeten uygun fiyatlı bir restoran. Ancak buna da gidemedik. Tavsiye edeni çok 🙂 Öğlen yemeği menülerinden denenebilir. Akşam yemeğinin başlangıç fiyatlarına denk geliyormuş… 🙂
Baguette, şarap, peynir, meyve
Fransız usulü piknik yapmak lazım çünkü bu aslında insan usulü özgür ve rahatlatan bir deneyim. Bizim için lüks, Avrupalı için aşırı sıradan bir olay. Vaktiniz olursa, baget alıp bir marketten de peynir, şarap, şarküteri, biraz üzüm alıp bir parkta, Seine Nehri kenarında bir yerlerde piknik yaparak yeme özgürlüğünün tadını çıkarın 🙂 Gerçekten çok keyifli. Düşünün şarap içeceksiniz, laklak edip güleceksiniz, bu da yadırganmayacak! İstanbul için (Caddebostan sahilini saymazsak) ütopik bir durum!
Camembert, Brie, Comté, Mimolette, Roquefort, Blue.. Peynir Cenneti
Paris’teyseniz Fransız peynirlerinin ve tereyağının tadını çıkarmalısınız. İster bir butikten, ister pazardaki peynircilerden, ister marketten alın, getirin. Bu bir! Oradayken de her fırsatta bir şekilde yiyin. Bu da 2. Bence hepsini deneyin. Sizi zorlasa zorlasa bleu cinsleri, roquefort zorlayabilir. Türkiye’nin yeşil küflü peyniri de çok. Buna alışkın damak tadı, mavi küflülerde de zorlanmaz. Özetle peynir yiyin, bol bol yiyin, ayrıca soğuk torbasıyla alıp getirin. Nokta!
Paris ve Çay Salonları
Paris’te çokça çay salonu var, ancak ben burada sadece markalarını bildiğim, bir şekilde deneyimlediğim 4 markayı paylaşıyorum:
Mariage Frères, Kusmi Tea, Tea by Thé, La Durée gibi hem çay markası olarak kendi ürünlerini satan hem de çay salonu olarak servis veren yerler var.
Ben Mariage Frères’den yeşil çay olarak Vert Provence ve bir de Thé a l’Opéra aldım. İkisi de müthiş güzel içimli çaylar. Kesinlikle tavsiye ederim. Mariage Frères yüzyıllardır hizmet veren bir çay markası. İnanılmaz bir uzmanlıkları var. Çay severler, aman es geçmeyin derim.
La Maison Georges Larnicol
Efsane çikolatalar, merengler ve makaronlar için bir adres de burası 🙂 Efsane bir yer. Ben Saint-Germain Bulvarı’ndakine girdim ancak Paris’te 3 mağazası daha var. Detaylar için lütfen tıklayın.
Amorino ve Gül Şeklinde Kornette Dondurma
Fransız, dondurma da zaten Fransız kültürüne özgü bir tatlı değil. Ancak Amorino, Avrupa’da bir çok noktada karşınıza çıkan bir marka. Çok lezzetli dondurmaları var. Kornet alırsanız gül şeklinde sevimli bir de sunumları var. Budapeşte’de ve bir çok başka Avrupa şehrinde de karşınıza çıkar.
Daha aktarabilecek çok şey var ama ben şimdilik ancak bunları biliyor ve paylaşabiliyorum 🙂