Danone Group Genel Müdürü Gamze Çuhadoroğlu’ nun “İyi” Olan Kazanacak sunumunda paylaştığına göre süper kahramanlar gibi süper şirketler de var ve böyle şirketler iyilik peşinde koşuyorlar. Bu “sosyal sorumluluk” kavramı değil, bu başka bir şey.
Der ki Gamze Hanım:
İyilik başka bir şey. Önce şirketler, okullar, kütüphaneler, çeşmeler yaptı, üstlerine isim koydular adına da “iyilik” dediler, ama bu yetmedi. Sonra “benim markamı alırsan yüzde x’i şu hayır kurumuna gidecek” dendi. Bu da yetmedi. Sosyal sorumluluk yapılmaya başlandı ve bunun için Yönetim Kurulları toplanmaya başladı ama bu kavram sadece toplantılarda kaldı, çalışanlara yayılmadı. Kuş cennetlerine bakıldı, ormanlar dikildi, sonuçta bunlar sadece kuru ormanlar olarak kaldı, çünkü sürdürülebilir olmadı, bu kavram sadece Yönetim Kurullarında kaldığı için işin kendisi de işte bu seviyelerde kaldı maalesef. Şimdi “kurumsal sosyal sorumluluk” var, “kurumsal iyilik”. Nedir “kurumsal iyilik”?
Burada ne eksik, neyi daha iyi yaparız, ne hatamız var?
Kurumsal İyilik
Şirketlerin maddi amaçları kadar manevi amaçları da olmalı, dünyayı nasıl görmek istiyorsak onun için çalışmayı manevi amaç haline getirmeliyiz.
Çalışan, tüketici, toplum ve gezegeni bir arada tutan bir amaç olmalı bu.
Kurumsal iyiliğin sosyal sorumluluktan farkı şu: çalışanlar her gün bu manevi amaç için çalışıyor olmalılar
Bunun bilincinde olmalılar ve bu ölçümleniyor olmalı. Burada samimiyet önemli. Buna inanıyor olmak şart:
Method bir deterjan markası. Onlar çok iyi bir örnek teşkil ediyor. Dünyayı temizlemeyi kendilerine manevi bir amaç olarak amaç edinmişler. Bu işler dünya plajlarından, okyanuslardan toplanan plastik atıklardan yapılıyor. Şirket çalışanları da gidip topluyorlar..
Gamze Çuhadaroğlu bunu daha iyi anlayabilmemiz için Method’un bir videosunu paylaştı. Ben de buradan paylaşıyorum:
Patagonia, kurumsal iyilik kavramında parmakla gösterilebilecek bir örnek. Spor ürünleri ve outdoor ürünleri konusunda uzman. Diyorlar ki öyle veya böyle üretim, özünde doğaya zararlı. Bu yüzden de Patagonia’ nın manevi amacı tüketimi azaltmak. Müşteri bir ürün satın alınca, ona bu ürünü uzun süre kullanmak için ne yapması gerektiğine dair bir liste veriyorlar. “Satın alımın üzerinden 5 yıl geçince bu ürün kötüye gidebilir, sen bize getir, biz bunu tamir edeceğiz, yeter ki erkenden tüketme” diyen bir markadan bahsediyoruz. Bu yaklaşımla sadece geçen yıl 45 bin eski ürünü tamir etmişler. Az tüketimi teşvik etmek için Patagonia ürünlerini kullanan başarılı insanlarla filmler hazırlamışlar. “Worn wear” (giyilmiş giyim) kavramını savunuyorlar. Patagonia’nın youtube kanallarının alt başlıklarından biri bu. Black Friday’de “Don’t Buy This Jacket”, Noel zamanı da “Tamir radikal bir eylemdir” diye iletişim yapmış bir kurumdan bahsediyoruz.
1980-2000 kuşağında doğanlar, milenyum kuşağına dahil olanlar, diyoruz ki “bir şirket kar ettiği kadar topluma geri vermelidir, bir amaç için çalışmalıdır, ayrıca toplumsal fayda için bir şeyler yapmalıyım yoksa o şirket için çalışmam” (Çok doğru, ben de böyle düşünenlerdenim, değerlerine inanmadığım, topluma geri vermeyen bir yapıya dahil olmam)… Bu kuşak, bu iyilik kavramını zorlayan kitle…
#iyiolankazanacak