Evet, tabii ki biliyorum: Marka 2016‘ nın üzerinden birazcık zaman geçti 🙂 Ancak konuşulanlar, mesajlar ve bu organizasyonun çoğu özelliği bugünden yarına geçerliliğini yitirecek şeyler değiller. Ayrıca farklı sosyal medya platformlarında bir kaç kişinin, bu konferansa dair doğru detaylı hiç bir yazı bulamamalarından dert yandığını da görünce, dayanamadım. 2 gün boyunca katılabildiğim kadarında aldığım notlarımı ilgilenenlerle paylaşmamın iyi olduğunu düşündüm. Bu yazıda konferansın geneliyle ilgili bir değerlendirme yapıyorum. Metnin sonunda ise ilk gün izleyebildiğim her bir sunumla ilgili detaylı anlatımlarımı bulabileceğiniz yazıların linklerini paylaşıyorum. Bir şekilde vakit bulursam, 2. güne dair de paylaşımda bulunacağım.
Öncelikle genel bir kaç nokta:
*Marka 2016 ile ilgili gerçekten hoşuma giden en önemli özellik, “sosyal sorumluluk” ve “kurumsal iyilik” konusuna verdikleri yer ve ehemmiyet oldu. Bu nokta, kendilerini son dönem gerçekleşen benzer içerikli tüm konferanslardan ayrıştırdı.
*Anlatılan her şeyi tek bir kelimeye indirge deseler, bu kelime “iyilik” olur. Birisi bana konferansı tek bir cümleyle izah etsen bu cümle ne olacağını sorarsa yanıtım şu olur: Her birimiz sahip olduğumuz tüm yeteneklerimizle, aklımız ve ruhumuzla dünya yararına bir şeyler yapmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
*Konferans boyunca etkin 4 sosyal sorumluluk projesi vardı:
- Stepevi ile sanal bir ağaç dikme deneyimi Bir Yürek Bir Ağaç: Sanal platformda ne kadar ağaç dikilirse, Stepevi – WWF işbirliğiyle – gerçekte o kadar sayıda fidan dikilmesine sponsor idi. Paris’te gerçekleşen COP21 İklim Konferansı’nda sanatçı Naziha Mestaoui‘nın interaktif enstalasyonu çok ses getirmiş. Enstalasyonda sadece bir noktada durarak bir cemrenin toprağa düştüğünü ve sanal bir fidanın filizlendiğini ve büyüdüğünü deneyimliyorsunuz. Yaratıcılığının vücut buluşu kadar estetik olarak da etkileyici bir çalışmaydı. İşte, bu deneyimle birlikte Stepevi filizlenen tüm sanal fidan sayısı kadar fidan bağışladı dünyamıza.
- Technogym’in uygulaması, koşu bantlarında toplamda varılan her 10.000 adımda kanserli çocuklar için bağışta bulunacağını ve KAÇUV’un bakım evinde kanser hastası çocukların bakımı için bir odaya sponsor olacağını açıkladı.
- TOM’S, TEGEV işbirliğiyle gerçekleştirdiği kampanya çerçevesinde Van’da 10 bin çocuğa ayakkabı bağışladı.
- Yapı Kredi Bankası, meşhur Vadaa’sının büyük boy maskotunu açık arttırmayla satışa çıkardı ve en baştan rakamın yüksekliğinin önemli olduğunu da açıkladılar. Çünkü o rakamı bir çarpanla çarparak Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlayacaklardı ki bu da gerçekleşti. Ancak rakamı bilmiyoruz, keşke bizimle paylaşsalar, değil mi?
*Bu konferansa dair güzel olan bir şey de Murat Sabuncu‘ya selam yollanması idi. Geçtiğimiz yıl moderatör olarak yer alan ve bu yıl da konuşmacı olarak program içinde yeri olacak olması planlanan Murat Sabuncu, maalesef tutukluluğu nedeniyle konferansa katılamadı. Yürekli Danışmanlık‘ın Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör, Sabuncu’nun Silivri’den konferansa özel olarak yazıp yolladığı notu okudu. Bu, uzun süre alkışlandı. Sabuncu, notunda kendisi gibi cezaevinde tutuklu bulunan Aslı Erdoğan’ın Mucizevi Mandarin isimli kitabından bir cümleye atıfta bulunuyordu. Çok şükür ki bugün Aslı Erdoğan tekrar özgür.
*Ayşegül Yürekli Şengör’ün açılış konuşmasında verdiği ‘sinmemek gerek’ mesajı önemliydi.
*BJ Cunningham, kesintisiz 17 yıldır bu konferansın moderatörü imiş, bu da ayrıca güzel çünkü aslında fuar boyunca bir yandan ülkenin bu alandaki ilerlemesine de şahit olmuş bir moderatörle bu süreci yaşamak rastgele bir sunucuyla yaşamaktan daha anlamlı.
*Konuşmacıların zamanlarını aşmaları durumunda alarmın çalması da zaman kullanımı açısından iyiydi.
*Kendi ifadeleriyle “müzik duyguların en büyük uyarını olduğu için bu konferansta müzik fazlasıyla var”dı. Bu da bence konferansın güzel bir özelliğiydi. Programa yedirilmiş canlı müzik performanslarının program geneline göre uzunluğu ve sıklığı gayet yerindeydi ve genel olarak hepsi iyiydi. Goldie Rocks, Sarah Lancman ve Brenda’nın performanslarını izledik. Konferansın bu özelliğini pek beğendim.
Sarah Lancman kimdir diyenler için bir klip paylaşayım:
*Fuarda Yapı Kredi Yayınları‘nın dağıttığı çocuk kitapları çok tatlı bir jestti bence.
*Ayrıca TOMS standındaki VR deneyimi de hoştu. Çünkü TOMS’un hep bahsedilen o ayakkabı bağışlarını gerçek mekânlarından birinde görmek, o mekânı, çocukların durumunu deneyimlemek hakikaten ayrı bir edinim. VR, insanların bir durumu, ortamı gerçek anlamda hissetmesine, algılamasına, içselleştirmesine yol açan bir teknoloji. Ayrıca TOMS standında marka yetkilisiyle yaptığım bir konuşmayla, TOMS’un bu ayakkabı bağışlarının aslında hakikaten yerine göre yapıldığını da anladım. Açıkçası ben hep iyi de bu ayakkabıları Van’daki çocuklar ne yapsın derdim, Van’daki çocuklara gidecek ayakkabıların ne sağlam botlar olduğunu görünce rahatladım. İyi ki sormuşum standa gidip. Ayrıca Marka Yetkilisi’ni de son derece ilgili buldum. Kendisine buradan selamlar 🙂
*İstanbul Kahve Festivali standı gerçek bir nimetti 🙂
*VIP salonunun öyle çok büyük bir farkı yoktu, o nedenle VIP Lounge’ a giremeyenler, şarap ve ünlü yüzler haricinde öyle çok büyük bir şey de kaçırmadınız, içiniz rahat olsun 🙂
*Sahne tasarımını, arkadaki ayna etkisi, ses, müzik, ışık bütün olarak çok iyiydi.
*Ancak hangi stantta ne aktivite var, ne hediye ediliyor, ne gerçekleşiyor bilgilendirmeleri gerçek anlamda çok zayıftı.
*Negatif eleştiri: Marka 2016 uygulamasını daha konferans öncesinden indirmiştim. 2 gün boyunca quiz falan görmedim. Pratik bir uygulama ekranı da yoktu. Buradan yetkililere bildirilir!